Şifrelenmiş, işlem takibi sağlayan dağıtık bir veri tabanı olarak tanımlayabileceğimiz Blockchain, adından da anlaşıldığı üzere zincirleme bir modelle inşa edilen fakat takip edilemeyen bir teknolojiye sahip. Yani örneğin para transflerinde gönderen ve alıcı kişinin kimliği, gönderilen tutar gibi bilgiler şifreleniyor ve yeni bir blok oluşturuluyor. Bu bilgi bloğu diğer blokların sonuna ekleniyor ve blockchain ağına dağıtılıyor. Üstelik üzerine eklenen yeni bloklarla bu blok asla değiştirilemez ve kırılamaz hale getiriliyor.
Kripto para birimiyle ve Bitcoin ile birlikte bir süredir hayatımızda olan Blockchain popülerliğini korumaya devam ediyor. Bu teknoloji pek çok sektörde dönüşüm sağlama potansiyeline sahip.
Bulut Depolama
Bulut depolama alanı sunan şirketler merkezi bir sunucudaki müşterilerin verilerini sık sık güvence altına alır; bu da bilgisayar korsanlarının saldırılarına karşı artan ağ güvenlik açığını kapatmak içindir. Blockchain, bulut depolama çözümü, depolamanın merkezden uzaklaştırılmasına olanak tanır ve bu nedenle sistemik hasarlara ve yaygın veri kaybına neden olabilecek saldırılara daha az eğilimlidir.
Eğitim ve Akademi
Doğası gereği, akademik kimlik bilgileri evrensel olarak tanınmalı ve doğrulanabilir olmalıdır. Hem ilköğretim hem de orta öğretim ve üniversite ortamlarında, akademik kimlik bilgilerini doğrulamak büyük ölçüde manuel bir süreç olmaya devam etmektedir.
Eğitimde blok zincir çözümleri doğrulama prosedürlerini düzene sokabilir. Örneğin; Sony Global Education, IBM ile ortak çalışarak, öğrencilerin kayıtlarını güvence altına almak ve paylaşmak için blok zincir kullanan yeni bir eğitim platformu geliştirdi; Learning Machine, 10 yıllık bir yazılım başlangıcı, MIT Media Lab ile Blockcerts’i başlatmak için işbirliği yaptı.
Network
IBM ve Samsung, merkezi olmayan bir IoT cihazları ağının omurgasını oluşturmak için blok zincir tipi teknolojiyi kullanan ADEPT olarak bilinen bir konsept üzerinde çalışıyor. ADEPT (Özerk Bölünmemiş Eşler Arası Telemetri) ile, bir blokçu, aralarında iletişim kurmak için merkezi bir merkezin bulunmasına ihtiyaç duymayan devasa bir cihaz için kamuya açık bir defter olarak görev yapacaktı.
Birbirlerini tanımlamak için merkezi bir kontrol sistemi olmaksızın, cihazlar yazılım güncellemelerini, böcekleri veya enerji yönetimini yönetmek için birbirleriyle özerk olarak iletişim kurabilir.
Bazı yeni teşebbüsler, blok köprü teknolojisi de bir IoT platformuna yerleştirmek istiyorlar. Örneğin, Filament (eskiden Pinokyo), IOT sensörlerinin birbirleriyle iletişim kurmaları için merkezi olmayan bir ağ sağlar. Filament’in merkezi olmayan ağ yığını, donanım seviyesine kadar şifreleyerek ve blok zincir teknolojisini kullanarak herhangi bir cihazın merkezi bir otoriteden bağımsız olarak bağlantı kurmasına, etkileşime girmesine ve işlem yapmasına olanak tanır.