iyzico, bugün aralarında dünya devlerinin de bulunduğu binlerce markaya ödeme altyapısı hizmeti sunuyor. 7/24 yaşayan bu sistem, her saniye gözlemlenmeye ihtiyaç duyuyor ve büyük bir sorumluluk anlamına geliyor. iyzico’nun Mimarları’nda bu yazımızın konuğu, bu altyapının gece saatlerinde de sorunsuz çalışmasını sağlayan ekibin bir üyesi.
O bir gecelerin yargıcı! O bir ödemelerin Batman’i! 🙂 İnfra ekibimizden Cahit Özbakan, iyzico’da neler yaptığını, nasıl bir deneyim yaşadığını bizlerle paylaştı ve tüm sorularımızı içtenlikle cevapladı.
-Cahit merhaba, iyzico’nun Mimarları’na hoş geldin. Öncelikle seni tanıyalım ve iyzico’ya dahil olma hikayeni senden dinleyelim.
Merhaba, ben Cahit. Yaklaşık bir buçuk yıldır iyzico’dayım. İnfra ekibinin bir üyesiyim. Daha önce kurumsal bir firmanın IT biriminde çalışıyordum. Daha çok son kullanıcılara uzaktan ve yerinde destek sunuyorduk. iyzico’ya katılma durumum oluştuğunda sosyal medyadan ve farklı kaynaklardan da araştırdım. Aklımda ilk canlanan imaj, burada daha özgürlükçü ve kişilerin sorumluluk alabildiği bir ortam yaratıldığıydı. Daha önce kurumsal dünyada, bilgi akışının ve paylaşımının daha kısıtlı olduğu ortamlarda çalışmıştım. Ama iyzico’da bu durumun böyle olmadığını düşündüm ve düşündüklerimde de haklı çıktım. 🙂
-Şu an iyzico’da gece çalışan ekibin bir üyesisin. Bu durum nasıl gelişti senin tarafında?
Aslında ilk görüşmemizde gece ekibi için bir arayış olduğu bana söylenmişti. O yüzden gece çalışma fikrine kendimi hazırlayabileceğim bir sürem vardı. Zaten ilk 3 ay ekiple daha kısa sürede tanışmak ve sisteme alışmak için normal mesai saatlerinde geldim. 3 ayın sonunda ben de kendimi hazır hissettiğimde gece gelmeye başladım.
Gece çalışmaya ilk başladığım dönemlerde, tabii yeni başlamış olmanın verdiği bir heyecan da vardı. Bazı durumlarda gece çok geç saatlerde ekipten kişileri arayabiliyordum ama daha sonra aslında bir problem olmadığını fark ediyordum. Yani şöyle düşünün; ofiste bir adam var, gece çok geç saatlerde sizi uyandırıyor, bilgisayarın başına geçiriyor ama yanlış alarm! İnsanların gözünde çok da sempatik biri değildim açıkçası. 🙂 Şaka bir yana, ekip bana her zaman desteğini gösterdi ve hiçbir zaman bu anlamda bir sorun yaşamadım. Zaten zamanla kimi, hangi durumda aramam gerektiğini de çözdüğüm için şu an her şey yolunda.
-Peki genel olarak gece çalışmanın senin tarafındaki dezavantajları ve avantajları neler?
Bu her sektörde vardır ama IT sektöründe ekip üyelerinin bilgi paylaşımı, bireysel gelişim için çok önemli. Mesela bir işin nasıl yapıldığı, o iş yapılırken hangi uygulamaların kullanıldığı gibi bilgileri ekip birbiriyle paylaştıkça kendinizi geliştirebiliyorsunuz. Bu yüzden benim ekiple farklı saatlerde ofiste bulunmamı bir dezavantaj olarak söyleyebiliriz. Ama iyzico’daki şeffaflık ve bilgi paylaşımı, bu dezavantajı bence ortadan kaldırıyor. Teknik anlamda kullandığımız “tech stack”, yani teknoloji yığını herkesin erişimine açık. Ben de neler olup bittiğini sürekli takip edebiliyorum ve kendi gelişimime devam edebiliyorum. Bunun dışında ekip arkadaşlarım da sorduğum her soruda bana yardımcı oluyor, herkes paylaşıma çok açık.
-iyzico sana neler kattı bu sürede?
Bunu iki yönden cevaplayabilirim. Teknik anlamda, bilişim dünyası açık kaynak ve vendörler olmak üzere ikiye ayrılıyor. Yani açık kaynak tarafı daha özgür yazılım, sizin becerilerinizin daha çok devreye girdiği ve dünyada geçerliliği daha fazla olan taraf. Vendörler tarafı ise Microsoft gibi daha hazır sistemlerin kullanıldığı taraf. Ben daha önceki çalıştığım yerlerde genelde Microsoft sistemleri ile çalıştım ve açık kaynak tarafında tecrübelerim kısıtlıydı. Ama iyzico’ya geldikten sonra hem ekip arkadaşlarımın yardımı hem de kullandığımız sistemler sayesinde açık kaynak tarafında da kendimi geliştirdim.
Diğer taraftan, iyzico’da “soft skill” olarak nitelendirilen alanda da kendimi çok geliştirdim. Bunun da en büyük nedeni daha çok sorumluluk almam ve tüm süreçlerin daha şeffaf olması. iyzico’dan önce çalıştığım yerlerde, direkt olarak benim hayatımı etkileyecek kararları en son duyan kişi olabiliyordum. Bu da kendi gelişimimi engelleyen bir durumdu benim için.
-iyzico’da unutamadığın bir olay yaşadın mı?
Gece çalışmaya yeni başladığım dönemde, bir servis sağlayıcısında yaşanan aksaklık yüzünden bir anda ofiste alarmlar çalmaya başladı ve tüm ekiplerden insanlara bildirim gitti. Herkes uyandı ve o an sorumluluk bende olduğu için bana ulaşmaya çalıştı. Ben bir yandan problemi çözmeye çalışıyordum, öbür taraftan durumu anlatıyordum. Daha sonra problemi çok kısa bir süre içerisinde çözdüm. Bunu bir kere yaşadım ama gerçekten o heyecan bana fazla fazla yetti. 🙂
-İş dışında neler yaparsın? Nasıl vakit geçirirsin?
Ben amatör telsizcilikle uğraşıyorum. Sıradan telsizleri kullanmak için herhangi izne ihtiyaç yok ama daha gelişmiş cihazları kullanabilmek için bir lisans sahibi olmanız lazım. Bu lisansı da Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü veriyor sınavlarla. A, B ve C olmak üzere lisans 3 sınıfa ayrılıyor. Bende en yüksek lisans olan A sınıfı var. Telsizcilik, deprem gibi doğal afetlerde telefon hattının devre dışı kalması yüzünden çok önemli. Deprem haricinde birçok doğal afette de telsizciler haberleşmeyi sağlıyor. Bu yönden hem yararlı hem de çok eğlenceli bir hobi benim için.